Açıklamada, kayyum uygulamasının Esenyurt, Mardin, Batman, Tunceli ve diğer bazı belediyelerde uygulanması eleştirilirken, Mersin Akdeniz Belediye Başkanı Av. Hoşyar Sarıyıldız’ın görevden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanmasının, Anayasa’nın 2, 19, 20, 127 ve 138. maddelerine aykırı olduğu ifade edildi.
Barolar, seçilmiş bir kamu yöneticisinin mahkeme kararı olmadan görevden alınmasının halkın iradesine saygısızlık olduğunu belirterek, "Milletin temsilcilerinin görevlerine son verilmesi, halk iradesine duyulan güveni zedeler. Demokratik değerlerin korunması için seçilmiş yöneticiler görevlerine iade edilmelidir" ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyetin Değerlerine Vurgu
Açıklamada, 102. yılını kutlamaya hazırlanan Cumhuriyetin, halk egemenliğine dayalı demokratik bir hukuk devleti olduğu vurgulanarak, kayyum uygulamalarına karşı mücadeleye devam edileceği
edileceği belirtilmiştir. Açıklamanın devamında, kayyum uygulamalarının uluslararası sözleşmelerle Türkiye’nin taahhüt ettiği hukuki yükümlülüklerle de çeliştiği ifade edilerek şu ifadelere yer verildi:
"Hukukun Üstünlüğü ve Halk İradesi Temel İlkedir"
“Seçilmiş kamu yöneticisinin yargı kararı olmaksızın görevden alınarak yerine kayyum atanması, anayasal düzeni ve halkın iradesini hiçe saymaktadır. Bu tür uygulamalar demokratik değerlere ve hukuk devleti ilkesine açık bir tehdittir. Milletin temsilcisi olan belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin görevlerine son verilmesi, demokrasinin temel koşullarından biri olan halk iradesine saygının ihlalidir.”
Barolar, açıklamalarını sonlandırırken Türkiye'nin hukuk devleti olma vasfını koruması adına, kayyum atanan tüm belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin görevlerine iadesi çağrısında bulundu.
Ortak açıklamaya Adıyaman, Ağrı, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, İzmir gibi birçok ilin barosu dahil toplam 39 baronun imza attığı görüldü. Barolar, halk iradesine sahip çıkmanın hukukçuların temel sorumluluğu olduğunun altını çizdi.