İnsanlar, katıldıkları etkinliklerde sahneyi izlemek yerine telefonlarına odaklanarak anı kaydetmeye çalışıyor. Iğdır'da düzenlenen bir program sırasında da izleyicilerin büyük kısmının telefonlarıyla çekim yaptığı gözlemlendi.

Etkinlik sırasında sahnede canlı bir performans sergilenirken, izleyicilerin çoğunun cep telefonlarına sarılıp o anı kaydetmeye çalıştığı dikkat çekti. Etkinliğin tam ortasında çekilen görüntüler hızla sosyal medyaya yüklenmeye başlandı. Ancak bu durum, izleyicilerin anı tam anlamıyla yaşayamadıklarını da gösterdi. Teknolojinin getirdiği bu alışkanlık, özellikle sosyal medya çağında yaygınlaşıyor.

"Anı Yaşamak Yerine Kaydediyoruz"

Etkinlik sırasında konuştuğumuz vatandaşlar da bu yeni alışkanlığı doğruladı. 35 yaşındaki Halil K., "Artık bir etkinliğe gittiğimizde o anı yaşamak yerine, telefonlarla kayıt alıyoruz. Eskiden sahneyi izlerdik, şimdi ise telefon ekranından izliyoruz. Bu şekilde, o anın tadını kaçırıyoruz" dedi.

Bir diğer izleyici, 25 yaşındaki Eda S., "Etkinliklere katıldığımızda ilk işimiz telefonla video çekmek. Sosyal medya için anı paylaşmak hepimizin alışkanlığı oldu. Ama sahneyi izlemek yerine elimizde telefonla uğraşıyoruz" şeklinde konuştu.

Sosyal Medya İçin Anı Kaçırmak

"Darı  Ot Süpürgesi: Geçmişin tozunu silen geleneksel değer" "Darı Ot Süpürgesi: Geçmişin tozunu silen geleneksel değer"

Uzmanlara göre, bu alışkanlık teknoloji bağımlılığının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Özellikle sosyal medyada içerik paylaşma tutkusu, insanların etkinliklerde anı yaşamak yerine o anı kaydetmeye öncelik vermesine yol açıyor. Etkinlik anında kaydedilen görüntüler hızla sosyal medyada paylaşılırken, izleyiciler performansın gerçek hissiyatını kaçırıyor.

Etkinlik sırasında sahnede yer alan sanatçılar canlı performans sergilerken, izleyicilerin büyük bölümü telefonlarına odaklanmış durumdaydı. Anı kaydetme çabası, birçok kişinin etkinliğin gerçek ruhunu hissetmesini engelledi.

Bu yeni teknoloji alışkanlığı, anı kaçırmaya yol açarken sosyal medya için anıların kaydedilmesi hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda.

Kaynak: Barış DÖNMEZ