Baro yönetimi, demokratik iradeye ve hukukun üstünlüğüne zarar veren uygulamalara karşı durduklarını belirterek, yargının siyasallaşmasının hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.
"HALK İRADESİNE MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ"
Iğdır Barosu tarafından yapılan açıklamada, "Belediye başkanlarının hukuki süreç tamamlanmadan görevden alınarak yerlerine kayyum atanması, halkın iradesinin yok sayılması anlamına gelmektedir. Demokratik bir ülkede seçimle gelen yöneticilerin, yine halkın iradesiyle değiştirilebileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Ancak gelinen noktada, yerel yönetimlere yönelik siyasi müdahaleler giderek artmaktadır" ifadelerine yer verildi.
"YARGININ SİYASALLAŞMASINA KARŞIYIZ"
Baro, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının demokrasinin temel direği olduğunu hatırlatarak, "Son yıllarda yargının siyasi saiklerle karar aldığına dair endişeler büyümektedir. Yerel yönetimler üzerindeki baskılar, hukuk güvenliği ilkesini ciddi şekilde zedelemektedir. Kağızman Belediyesi'ne kayyum atanması, sadece bir belediye meselesi değil, tüm demokratik sürecin geleceğini ilgilendiren bir sorundur" açıklamasında bulundu.
"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"
Iğdır Barosu, bu tür uygulamaların hukuk devleti anlayışına zarar verdiğini ve demokratik hakların korunması için mücadeleye devam edeceklerini belirterek şu çağrıyı yaptı: "Adil yargılama hakkı ve hukukun üstünlüğü, demokratik toplumların temelidir. Hukuk güvenliği sağlanmadıkça, halkın devlete olan güveni sarsılır. Yargının siyasetten arındırılması, hukukun adaletle işlemesi için mücadelemiz sürecek" ifadeleriyle yetkilileri sorumlu davranmaya davet etti.
Iğdır Barosu’nun da imzacıları arasında yer aldığı ortak bildiride, Türkiye’de hukukun üstünlüğüne yönelik ihlallere karşı ortak mücadele vurgusu yapılırken, sürecin takip edileceği belirtildi.
