“Kayısımız Aroması ve Tazeliğiyle Öne Çıkıyor”
Kamil Arslan, Iğdır'ın "Türkiye’nin ikinci Çukurovası" olarak bilindiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “117 bin hektar sulu tarım arazimiz, toplamda ise 165 bin hektar arazimiz var. Bu topraklarda katma değeri yüksek olan ürünümüz kayısıdır. Sofralık Iğdır Şekerpancarı kayısımız, kısa vadede tüketiliyor ve Türkiye genelinde çok aranıyor. Ayrıca, büyük metropollerde de tercih edilen bir ürünüz.”
“Kayısı İhracatında Yeni Hedefler”
Geçmiş yıllarda Avrupa ve Rusya'ya kayısı ihraç ettiklerini hatırlatan Arslan, Rusya’daki savaş nedeniyle son iki yıldır ihracatta aksama yaşadıklarını söyledi: “Önümüzdeki dönemde sanayi kayısı ve kurutmalık kayısı üzerine yoğunlaşmayı hedefliyoruz. Kayısının kurutulması için projeler geliştiriyoruz. Bu konuda fidan tahsisleriyle destek veriyoruz.”
“Coğrafi İşaret ve Yeni Projeler”
Arslan, Iğdır kayısının coğrafi işaret tesciline sahip olduğunu vurgulayarak şu detaylara yer verdi: “Kayısımızın aromatik yapısı, tüm rakiplerinden ayrışıyor. Ancak kurutulma oranında kayıp yaşıyoruz. Bu noktada, Malatya kayısı ile rekabet edebilmek için yeni adımlar atıyoruz. Bunun yanı sıra beyaz üzüm çeşitlerimizi de yaygınlaştırmak ve Iğdır'ı tanıtmak için projeler geliştiriyoruz. Serhat Kalkınma Ajansı, KOSGEB ve İşkur ile çalışmalarımız devam ediyor.”
“Iğdır, Sebze ve Meyve Tedarikinde de Öncü”
Arslan, Iğdır'ın İç Anadolu bölgesine kadar çok sayıda yerin sebze ve meyve ihtiyacını karşıladığını belirtti. Kayısı ve diğer tarımsal ürünlerle ilgili şu anda 250 TL'ye kadar fiyat aralıklarının mevcut olduğunu, bu fiyatların katma değer yaratımında etkili olduğunu dile getirdi.
Iğdır'ın Tarımsal Geleceği
Arslan, konuyla ilgili değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: “Kayısı, hem sofralık hem de sanayi alanında çok büyük bir potansiyel taşıyor. Bu alandaki çalışmalarımızı geliştirerek Iğdır'ı tarımda marka bir şehir haline getirmek istiyoruz.”