Iğdır Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi’nde bugün yaşanan dijital sistem arızası, hastaları muayene olmadan evlerine dönmeye zorladı. İnternet tabanlı sağlık sisteminin çökmesiyle birlikte, günler öncesinden alınan randevular boşa çıktı. Saatlerce bekleyen hastalar, öğle arasıyla birlikte sağlık hizmetlerinden tamamen mahrum kaldı. Doktorlar, sistem olmadan muayene yapamayacaklarını belirterek kapıları kapattı.
Hastalar duruma büyük tepki gösterirken, sağlık hizmetlerinin dijital sistemlere olan aşırı bağımlılığı eleştirildi. Sistemin çökmesiyle birlikte sadece doktorların değil, hastaların da çaresiz kaldığı bir tablo ortaya çıktı.
Uzun süredir beklediğini söyleyen bir hasta, durumun artık dayanılmaz bir hal aldığını belirtti:
“Uzun saatlerdir bekliyoruz, sistem yok. Boş yere geldik. Bu randevu için 12 gün önce talep açtım, şansa alabildik ama görünen o ki bu şehirde muayene olmak artık şansa bile bağlı değil. Daha imkânsız bir şey olamaz. Ne yapalım o zaman? Siz söyleyin. Alt tarafı bir burun akıntısı için Erzurum’a mı gidelim? Boş verin, bizi insandan saymıyorlar.”
Bir başka hasta, sistem arızalarının bölgede alışıldık hale geldiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Abi, bu işler artık ne yazık ki normalleşti. Çürümüş bir sistem. Boş yere konuşup beni de yorma. Evime gidip orada iyileşmeyi bekleyeceğim.”
Başka bir vatandaş ise durumu sert bir şekilde eleştirdi:
“Sözde her şey sizin için diyorlar ya hani, evet, her şey bizim rezilliğimiz için. Çürümüş bu sistem bizi insani hak olan sağlıktan yoksun bırakıyor. Sözde 400 yataklı binalarla övünüyorlar. Siz önce sürekli donmayan bir bilgisayar alın, sonra da alt tarafı bir yazılım olan sistemi düzeltin. Beceremiyorlar. Akılları betondan başka bir şeye çalışmıyor. İçi boş bir sağlık sistemiyle karşı karşıyayız.”
Bir diğer hasta, bölgede sağlık hizmetlerinin sadece göstermelik olduğunu belirtti:
“Abi haklı, sözde binalar dikince bölgeye hatta etraftaki ülkelere hizmet edecekler. Reklam dışında dilleri başka bir şeye çalışmıyor. Şu hastanede ayda bir bile gelsem, tek bir gün buradaki personelin bilgisayarlarının donmadan çalıştığını görmedim. Bir Allah’ın günü şu hastanede ‘sistem yok’ demesinler. Sistem gitsin, kapılar kapansın, hastalar saatlerce beklesin, sonra ‘Hadi evinize!’ denilsin. Biz 400 yataklı büyük binalar istemiyoruz. Biz sadece düzgün çalışan bir sistem, iyi bakabilen iki doktor istiyoruz. Varsın sağlık ocağı gibi olsun.”
Yaşlı bir kadın, sağlık hizmetlerine ulaşmanın kendisi için artık imkânsız hale geldiğini ifade etti:
“Oğlum, ben yaşlıyım. Bir yerlere sürekli gidemiyorum. Buralıyım, hastaneye sık sık geliyorum ama hep saatlerce bekliyorum. Bu sistem dedikleri şey her ne ise hiçbir zaman düzgün çalışmıyor. Olunca da 1-2 saat sürüyor. Bir sürü insan olunca herkese 1-2 dakika bile bakmadan bir şey anlamadan gönderiyorlar. Ne yapayım oğlum, Erzurum’a gidecek gücüm de yok. Burada da doktor var ama sistem yok. Doktorlar, sistem yoksa bakamıyorlarmış. O zaman bize bilgisayarlar mı bakıyor? Anlamıyorum.”
Bir diğer vatandaş ise sistemi eleştirdiği sözlerine şöyle başladı:
“Iğdır böyle. Burası hastane değil, insanların gelip gittiği bir yer. Yani burada hastalığına gerçekten tedavi olan kaç insan var? Belki sadece baş ağrıları ya da kendiliğinden geçen basit hastalıklar için gelenler şanslıdır. Sistem yoksa hastalık da yok. Sistem yoksa hasta kalın. Sistem yoksa evinize gidin. Buradan bir şey beklemeyin.”
Dijital Bağımlılık Eleştirisi
Hastalar, sağlık hizmetlerinin dijital sistemlere olan bağımlılığını ve bunun bir çıkmaza dönüştüğünü vurguladı. Sistemin çökmesi durumunda sağlık hizmetlerinin tamamen durmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen vatandaşlar, yetkililerden acil çözüm beklediklerini ifade etti.