İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan davanın ilk duruşması, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Davanın çok sayıda avukat ve hukuk savunucusu tarafından takip edilmesi, duruşmaya yoğun bir katılım sağlanmasına yol açtı. Bu sebeple, duruşma 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonuna alındı. Duruşma sırasında salona alınmayan gazeteciler ve salon önünde geniş güvenlik önlemleri ile polislerin bulunması dikkat çekti.

Duruşma öncesinde, özellikle İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir'in tutuklu olması ve duruşmaya getirilmemesi konusu önemli bir tartışma yarattı. Avukat Baran Doğan, müvekkilinin duruşmaya katılımı için yapılan başvurunun reddedilmesini eleştirerek, "Epözdemir olmadan bu yargılama devam edemez" dedi. Bu açıklama, duruşmaya ilişkin ilk önemli hukuki itirazlardan biri oldu.

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, dava sürecinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ve baroların hukukun üstünlüğünü savunmakla görevli olduğunu belirterek, davanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiğini vurguladı. Kaboğlu, baroların bağımsızlığının ve özgür avukatların varlığının devletin adaletine doğrudan etki ettiğini ifade etti. "Barolar, hukuk devletinin bekçiliğini yapan kurumlardır," diyerek, barolara yönelik müdahalelerin toplumsal barış ve hukuk devleti için büyük tehlike arz ettiğini söyledi.

Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan da duruşmada söz alarak, baroların susturulmaya çalışıldığını savundu ve "Savunma ve adil yargılanma hakkı bu şekilde ölür," dedi. Kazan, baro başkanlarının görevlerinden alınmasının savunma hakkını zedeleyeceğini belirterek, baroların susturulmasının sonuçlarının çok daha ağır olacağına dikkat çekti.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ise, TBB'nin davaya müdahil olma talebinin kabul edilmesini savundu ve İstanbul Barosu’na yönelik bu dava sürecinin barolar ve hukuk sistemine genel bir müdahale anlamına geldiğini belirtti. Sağkan, baroların bağımsızlığının korunmasının Türkiye'nin adalet sistemi için hayati önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca, Avukat Akın Atalay da davanın anayasa aykırılığına dikkat çekerek, eğer bu uyarı dikkate alınmazsa davanın sonucunun farklı olacağına dair endişelerini dile getirdi.

Evrensel Gazetesi Yöneticilerine İftira Cezası: 10 Ay Hapis Kararı Evrensel Gazetesi Yöneticilerine İftira Cezası: 10 Ay Hapis Kararı

Mahkeme, duruşma sonunda Türkiye Barolar Birliği'nin davaya müdahil olma talebini kabul etti ve İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir’in SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bir sonraki duruşmaya katılmasına karar verdi. Diğer talepler ise reddedildi. Mahkeme, duruşmanın bir sonraki oturumunu 21 Mart 2025, saat 09:30’a erteledi.

Davanın arka planında, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında, Suriye’de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i protesto ettikleri için "terör örgütü propagandası yapmak" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak" suçlamaları yer alıyor. Bu davanın, Türkiye'deki baroların ve avukatların bağımsızlığını savunan bir duruş sergileyen İstanbul Barosu'na yönelik bir baskı olarak görülmesi ise davaya ulusal ve uluslararası dikkat çekilmesine neden oldu.

Kaynak: HABER MERKEZİ