AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Abdullah Öcalan'ın PKK'nın silah bırakmasına ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirdi. İstanbul İl Başkanlığı binasında basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunan Çelik, Türkiye'nin terörle mücadelesinin kararlılığını yineledi ve “Hiçbir şekilde açıklamalar söz konusu değildir” kullanıldı.
Öcalan'ın PKK'nın silah bırakmasının ardından ihbar üzerine gelen tartışmalar üzerine konuşan Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yıllar önce Diyarbakır'da yaptığı bir dikkat dikkat çekti. Çelik, Erdoğan'ın 16 Ağustos 2005'teki Diyarbakır konuşmasında, “İstanbul ne kadar Konya ise o kadar Diyarbakır'dır. Diyarbakır'ın sorunu Türkiye'nin sorunudur” hayatını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konunun etnik bir mesele değil, bir demokrasi sorunu olarak ele alındığını belirtti.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başörtüsü ve Alevilerin hakları için mücadelenin aynı iradenin parçası olduğuna dikkat çekti. “Cumhurbaşkanlığımız, Kürt bayrağımızın üzerindeki yasaklıların ölümü için büyük mücadele verdi. Bu mücadele, başörtüsü için de verilmiştir, Alevi varlığımız için de verilmiştir” dedi. Çelik, Erdoğan'ın ortaya koyma iradesinin, vesayetin ortadan kaldırılmasını sağlayan bir eylem planının gerçekleşmeyeceğini çizdi.
Terörsüz Türkiye Hedefi:
AK Parti Sözcüsü, Türkiye'nin terörsüz bir ülke olma hedefinin her zaman açıklıklarında yer aldığını vurguladı. “Bugün geldiğimiz yerde terörsüz Türkiye hedefine ulaşmayı hedefliyoruz” diyen Çelik, bu amacın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanı olduğu dönemden bu yana sürekli olarak izlenen bir hedef olduğunu belirtti.
Çelik, “Sayın Devlet Bahçeli'nin iç cephesini güçlendiriyor ve kardeşliği artırma kapasitesini da bu amaca hizmet ediyor” dedi. AK Parti Sözcüsü, Türkiye'nin bölgesel çözümleyicilerini çözmek için ortaya koyduğu kardeşlik siyasetini de hatırlatarak, Türkiye'nin hem Irak'taki hem de Suriye'deki PKK terör örgütü unsurlarına karşı mücadelesini sürdürdüğünü belirtti. Çelik, “Irak'taki ve Suriye'deki PKK terör örgütünün tüm unsurlarıyla silah bırakmalı ve kendini feshetmelidir” dedi.
PKK'nın Tüm Uzantıları Silah Bırakmalı:
Çelik, terör örgütü PKK'nın sadece Irak'taki değil, Suriye'deki YPG/PKK unsurlarının da gizlenmesi gerektiğini söyledi. Çelik, PKK, YPG ve PYD'nin tüm üyelerinin silah bırakması tekrarlanarak, “Terör örgütü hangi isimle olursa olsun, PKK, YPG, PYD ve diğer tüm parçalarıyla silah bırakılmalıdır” ifadesini kullandı.
Pazarlık Söz Konusu Değildir
Son günlerdeki en önemli tartışma konusu, terörle mücadele sürecinde herhangi bir pazarlığa girilip girilmeyeceği oldu. Çelik, bu konuda net bir tavır sergileyerek, “Devletin bir ticaretine girer mi?” düzenli olarak yanıt verdi. Çelik, “Hiçbir şekilde böyle bir şey söz konusu değil. Devletin terörle mücadelede hem sert hem de yumuşak unsurlar vardır” diyerek, terör örgütü mensuplarına silah bırakmanın yumuşak güç unsuru olduğunu belirtti.
Çelik, “TSK mücadele ediyor, terörist örgütünün silah bırakması yapılıyor. Bu çağrı, terörsüz Türkiye hedefine yönelik bir adımdır. Pazarlık ya da taviz söz konusu olamaz” dedi. Devletin terörle mücadele durumunun durumunun devam ettiğini ve bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümdarlığında tüm yaşam sürecinde dikkatle takip edeceğini ifade etti. Çelik, Türkiye'nin tüm bu parçalarının hassas bir biçimde yönetildiğini ve tüm organizasyonların yürütüldüğünü belirtti.
Birlik ve Dayanışma Mesajı:
Çelik, son olarak Türkiye'nin birlik ve beraberliğine önem verildiğini çizerek, “Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet dışında bize yakıştırılan siyasi yalandan itibaren olacaktır” dedi. Türkiye'nin geçmişinin bir olduğunu, katlanacağının da bir olduğunu vurgulayan Çelik, tüm halkın sağduyulu olmaya çağırıldığını ve bu süreçte birlikteliğin ülkenin geleceği için büyük önem taşıdığını ifade etti.
Çelik'in açıklamaları, teröristlerle mücadelenin ortaya çıktığını ve bölgedeki terörist gruplarına yönelik davranışlarını net bir şekilde ortaya koydu. Bu süreçte adımların atılacağı, Türkiye'nin can güvenliği ve birlik için birleşeceği vurgulandı.
