Küresel iklim değişikliği bağlamında bir bölgedeki yağış miktarı kadar yağış türü de önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, özellikle kar şeklindeki yağışlar kullanılabilir su temini ve akarsu rejimlerinin düzenliliği başta olmak üzere birçok açıdan hayati önem taşıdığı vurgulandı. Doğu Coğrafya Dergisi’nde Prof. Dr. Murat Karabulut ve Arş. Gör. Dr. Muhammet Topuz tarafından yapılan araştırmada ve kaleme alınan makalede bu anlamda önemli bulgular ve değerlendirmeler de gözler önüne serdi.
Araştırmada iki yöntem kullanıldı
Türkiye’de kar yağışının en çok Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülmekle birlikte en güçlü akarsuların bir kısmı da bu bölgede yer aldığı ifade edilen araştırmayla ilgili makalede, “Bu bakımdan çalışmada amaç; Doğu Anadolu Bölgesi’nde uzun yıllar (1970-2020) aylık kar örtülü gün sayısı ve kar yağışlı günler sayısında azalma veya artma eğiliminin olup olmadığını Mann-Kendall Trend Analizi yöntemiyle değerlendirmek ve kar yağışlı günler ile kar örtülü günler sayısında bir ilişkinin olup olmadığını Pearson Korelasyon Yöntemi ile sınamaktır. Bunun için Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM)’nden Malatya, Muş, Tunceli, Van, Elazığ, Erzincan, Bingöl, Erzurum, Bitlis, Hakkâri, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan meteoroloji istasyonlarına ait uzun yıllar (1970-2020) aylık kar örtülü gün sayısı ve kar yağışlı günler sayısı verileri ile Mann-Kendall Trend Analizi yöntemi ve Pearson Korelasyon Yöntemi kullanılmıştır.” denildi.
İller bazında değişkenlik var
Yıllık kar örtülü gün sayısındaki değişimlerin tamamının azalma eğiliminde olduğu ve bunlardan büyük bir bölümünün istatistiksel açıdan % 95 güven aralığında anlamlı olduğunun görüldüğü belirtilen araştırmada, daha sonra şu ifadeler kullanıldı, “Kar yağışlı günler sayısındaki değişimlerin kar örtülü gün sayısına göre çeşitli olduğu; azalışların yanı sıra artışların da varlığı dikkati çeker. Özellikle Kars ve Muş istasyonlarının kar yağışlı günler sayısında anlamlı artışa sahip olması, analizlerde karşılaşılan tek örnektir. Anlamlı azalmaların Malatya’dan başlayarak Muş’a kadar bir hat üzerinde görülmesi de ayrıca dikkat çekicidir. Onun dışında diğer illerde anlamlı olmayan artış ve azalış eğilimleri görülmektedir. İstasyonların ve periyotların büyük bölümünde kar örtülü gün ve kar yağışlı günler arasında istatistiksel açıdan anlamlı, orta düzeyde ve pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.”
Kart örtülü günlerde ve yağışlarda azalma var
İklim değişikliğinin Türkiye’deki en önemli su kaynaklarının bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde, kar yağışına ilişkin iki parametredeki etkisini ortaya koymak için yapılan çalışmada, aylık, mevsimlik ve yıllık periyotlarda genel olarak gerek kar örtülü gün gerekse de kar yağışlı günler sayılarında, azalma eğiliminin hakim olduğunun söylenebileceği vurgulanarak şöyle devam edildi “ MGM’nin resmi internet sayfasında yer alan ikinci bir raporda, 1950-2010 yılları arasında özellikle 1975 yılından itibaren Türkiye geneli istasyonların ve Fırat Havzası’ndaki 6 istasyonun yıllık ortalama kar örtülü gün sayılarının 5’er yıllık ortalamalarına bakıldığında Fırat Havzası’nda kar örtülü gün sayısında bir düşüşün olduğu belirtilmektedir. Rapor ve yapılan bu çalışma kıyaslandığında yıl aralıkları uyuşmasa da raporda düşüş eğiliminin varlığının belirtilmesi, çalışma bulgusu ile örtüşmektedir.”
“Bölgede kuraklık eğilimi var”
Aynı raporda 1970’li yıllardan sonra yıllık ortalama kar yağışı miktarında Türkiye yıllık ortalama kar yağışı miktarına göre bir azalmanın olduğu belirtildiği anlatılarak, “Kar örtülü gün sayısında da yine 1975 sonrası düşüş olduğu vurgulanmıştır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin mevsimlik kuraklık analizinin yapıldığı diğer bir çalışmada, Muş, Ağrı, Erzurum ve Erzincan illerinde belli mevsimlerde derinleşen genel bir kuraklık eğiliminin olduğu; Malatya, Elazığ, Tunceli, Van ve Kars illerinde ise ciddi kuraklık eğilimlerinin yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca Bingöl, Bitlis, Hakkâri ve Iğdır’da nemlilik eğiliminde artış gözlenirken; Ardahan’da sonbaharda kuraklık eğilimine karşın ilkbahar ve yaz mevsimlerinde nemlilik eğilimi görülmüştür.” denildi.
“Kış yağışları sonbahara kaymaya başladı”
Kar yağışlı gün ve kar örtülü günler sayılarında meydana gelen eğilimler, su potansiyeli açısından oldukça yüksek ancak iklim değişikliği açısından oldukça hassas Doğu Anadolu Bölgesi’nde genelde azalma yönünde olduğu belirtilen araştırmada, “Kar yağışlı günler ile kar örtülü gün sayıları genelde pozitif ilişkiye sahiptir. İklim değişikliğinin bölgesel etkilerinin daha net belirlenebilmesi adına, veri süresinin geriye doğru uzatılmasına ek olarak, minimum, ortalama, ortalama yeni eklenen kar yüksekliklerine, maksimum, minimum ve ortalama sıcaklıkların etkilerinin bir arada değerlendirilebileceği bir yöntemle yapılacak çalışmalar faydalı olacaktır. Kar örtülü günler ve kar yağışlı günler sayısında istasyonların ve periyotların büyük çoğunluğunda orta düzeyde, pozitif ve anlamlı ilişkilerin olduğu görülür. Özellikle sonbahar mevsimi için bu ilişki oldukça güçlenmektedir. Bu durumun ise büyük oranda mevsimsel kayma olarak nitelendirilen kış yağışlarının sonbahara kayması nedeniyle olduğu düşünülmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Önemli ekolojik araştırma: Doğuda kar örtülü günler azalıyor
Prof. Dr. Murat Karabulut ve Arş. Gör. Dr. Muhammet Topuz tarafından, Doğu Anadolu Bölgesi’nde aylık kar örtülü gün sayısı ve kar yağışlı günler sayısı üzerine yapılan araştırmada dikkat çekici tespitlere ulaşıldı.
Bunlar da ilginizi çekebilir