Meme kanserinin, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirten Dr. İskender, “Yaklaşık her 8 kadından biri, hayatının belli bir döneminde meme kanseri ile karşılaşıyor” dedi.
“Meme Kanseri Farkındalık Ayı” her yıl Ekim ayı boyunca kutlanarak, hastalıkta erken teşhisin önemine dikkat çekiliyor. Bu kapsamda Ataşehir Belediyesi Kadın Sağlığı ve Mamografi Merkezi’nde görevli Radyoloji Uzmanı Dr. Marina İskender de, Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kadın sağlığının önemini vurgulayan İskender, meme kanserinin çok yaygın olduğunu, ancak erken teşhisin ise hayat kurtardığının altını çizerek, “Her 8 kadından biri, hayatının belli bir döneminde meme kanseri ile karşılaşıyor, ancak erken evrede tespit edilen meme kanserlerinin tedavi edilme ihtimali yüzde 100’e yakın. Bu nedenle hep söylediğimiz gibi erken teşhis, hayat kurtarıyor.” İfadelerini kullandı.
“20 yaşından itibaren her kadın kendi kendine muayene yapmalı”
20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kendi kendine muayene yapmasının ve yılda bir kez doktora görünmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Marina İskender, “Memedeki kitlelerin yüzde 80’i kendi kendine yapılan bu aylık muayenelerde tespit edilebiliyor” şeklinde konuştu.
“Erken teşhis için mamografi kritik bir öneme sahip”
Mamografinin erken teşhis açısından da kritik bir yöntem olduğunu ifade eden Dr. İskender, “40 yaşından itibaren tüm kadınların yılda bir kez mamografi çektirmesini öneriyoruz. Çünkü mamografi ile meme kanserinin erken evrede tespit edilmesi, tedavi başarısını yüksek oranda artırıyor” dedi. Ayrıca, birinci derecede aile bireylerinde meme kanseri öyküsü bulunan ve genetik yatkınlığı olan kadınların 40 yaşından önce mamografi çektirmesi gerektiğini de vurguladı.