Van Gölü'nde son yıllarda yaşanan buharlaşma, HES projeleri ve düzensiz yapılaşma gibi faktörler gölün alan kaybetmesine neden oluyor. Bu durum sadece Van Gölü ile sınırlı kalmıyor; havzadaki birçok küçük göl de kuruyarak yok oluyor. Kuraklık, Van Gölü'ndeki yaban hayatını da etkiliyor. Suların çekilmesiyle birlikte, yaban kuşların konaklama alanları olan sazlıklar kurudu ve göçler başladı.
Kuş Türleri Göç Ediyor
Van Gölü havzasında yaşanan su kaybı, sadece göldeki doğal yapıları değil, aynı zamanda bölgedeki yaban hayatını da tehdit ediyor. Göl suları altında kalan yüzlerce dönüm alanın gün yüzüne çıkmasıyla birlikte, birçok kuş türü bölgeden göç etmek zorunda kaldı. Araştırmacılar ve çevreciler, bu göçün ciddi bir çevresel sorun oluşturduğunu belirtiyor.
Çevre Kirliliği ve Kuraklık
Küresel iklim krizinin etkisiyle çekilen göl sularının altında, uzunluğu 30-50 metreyi bulan mikrobiyalitler (su altı dikitleri) ortaya çıktı. Bu yapılar, siyanobakteriler ve bazı alglerin fotosentezi ve su içerisindeki kalsiyum karbonat çökeltmeleri ile oluşuyor. Mercan kayalıklarına benzeyen bu yapılar, sıcaklık ve kuraklık arttıkça daha fazla görünür hale geliyor.
Mikrobiyalitlerin Boyları 30-40 Metreyi Buluyor
Van Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği (ÇEV-DER) Başkan Yardımcısı Arzu Dinçer, gölde tespit edilen mikrobiyalitlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Van Gölü’nde kuraklık nedeniyle 30-40 metre uzunluğunda ve yaklaşık 50 bin yıllık mikrobiyalitler tespit edildi. 6 metre derinliğinde bulunan mikrobiyalitlerin boyları, 30-40 metre arasında değişiyor. Mikrobiyalitler sadece Van Gölü’nde değil, Bitlis’in Adilcevaz ilçesi kıyılarında da var.”
Dinçer, mikrobiyalitlerin oluşum süreciyle ilgili olarak ise şunları söyledi: “Göl tabanındaki tatlı suların göldeki alkalik suyla birleşmesi sonucu çökeltme gerçekleşiyor. Bu süreç, yeraltında 30-40 metre uzunluğunda ağaç benzeri yapılar oluşturarak dünyanın en büyük mikrobiyalitlerini meydana getiriyor. En belirgin su çekilmesi ise su derinliğinin daha az olduğu Erciş ilçesi sahillerinde gözleniyor.”
Mikrobiyalitler Farklı Boyutlarda
Van Gölü'nü uzun yıllardır fotoğraflayan Ferzender Coşar ise mikrobiyalitlerin oluşumunu küresel ısınma ve kuraklığa bağlıyor. Coşar, “Mikrobiyalitler, kaya tipi yapıları nedeniyle cansız görünebilir ama aslında mikroorganizmalar için bir yaşam alanıdır. Van Gölü'nün kalbinde ortaya çıkan mikrobiyalitler, bu bölgenin geçmişini ve tarihini saklıyor” dedi.
Sahip Çıkılması Gerekiyor
Coşar, doğaya sahip çıkılması gerektiğini belirterek şu uyarıda bulundu: “Yağışların azalması ve buharlaşmanın artması, Van Gölü’nün hızla küçülmesine yol açtı. Van Gölü’nün coğrafi konumu haritalarda kendine has görsel güzelliğini kaybedebilir. Doğa felaketinin önüne geçmek için mücadele etmeliyiz. Dünyada başka bir Van Gölü yok.”