Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, otel, restoran, kafe ve catering sektörlerinde toplam 120 bin kişi çalışıyor. Kayıt dışı istihdam ise özellikle küçük işletmelerde yoğunlaşıyor. Van’da kayıt dışı çalışan işçiler, özellikle hizmet sektöründe ağır şartlar altında çalışırken, sigortasızlık, düşük ücretler ve iş güvencesi eksikliği yaşamın acı bir gerçeği. Bu durum, sosyal adaletsizliği de büyütüyor. Kayıt dışı çalışan bir işçi, emeklilik hakkından mahrum kalıyor.
Kıdem ve ihbar tazminatından yararlanamıyor, izin hakkını kullanamıyor. İşsiz kaldığında işsizlik sigortasından, iş yerinde meydana gelebilecek kaza, meslek hastalığı, malullük gibi durumlarda prim imkânına erişemiyor. Bir tercih değil, mecburiyetle dahil olunan bu kayıt dışılık, çalışma normlarından biri haline gelmiş durumda.
Resmi istatistik kurumu TÜİK’e göre, ülkede sigortasız çalıştırılan işçi sayısı 5 milyon 346 bin. Başka bir deyişle, yaklaşık her 5 işçiden 1’i sigortasız çalışıyor.
Küçük Ölçekli İşyerlerinde Çok Yaygın
TÜİK verilerine göre Türkiye’de toplam kayıt dışı istihdamın yüzde 91’i, 10 veya daha az çalışanı bulunan işyerlerinde görülüyor. Küçük işyerlerinde yaklaşık 3 milyon kayıt dışı işçi var. Bu işçilerin büyük kısmı tarımda, inşaatta, imalatta, ticarette, gıda satışı ve ev hizmetlerinde çalışıyor. Mevsimlik tarım işçileri ve inşaat sektöründeki küçük taşeronlarda çalışan işçilerin çoğu sigortasız. Temizlik, çocuk, hasta veya yaşlı bakımı gibi işlerde çalışan ev işçileri ile kendi evlerinde firmalara iş yapan işçiler arasında da kayıt dışı oranı çok yüksek.
TÜİK verilerine göre, eğitim düzeyi düştükçe kayıt dışı istihdam artıyor ve en fazla kayıt dışı çalıştırma, gençler ve yaşlılar arasında görülüyor. TÜİK’in öne çıkan bazı verileri şöyle:
-
Erkek işçilerin yüzde 17,7’si, kadın işçilerin ise yüzde 19,5’i sigortasız çalıştırılıyor.
-
Düzenli ücret alan işçilere göre yevmiye karşılığı (geçici, mevsimlik, arızi işlerde) çalışan işçilerde kayıt dışı istihdam çok daha yüksek.
-
Yarı zamanlı çalışan işçilerde sigortasız çalışma oranı, tam zamanlı çalışan işçilere göre çok daha fazla.
-
Türkiye’de 629 bin sigortasız işçi ile İstanbul zirvede. Ancak oransal olarak bakıldığında, kayıt dışı işçi istihdamının en yüksek olduğu yerler Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri ile Çukurova.
“Kayıt Dışı Çalışmanın Koşulları, İşsizlik Arttıkça Ağırlaştı”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Van Şube Başkanı Ömer Tekin, ülkenin en önemli sorununun işsizlik olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamada mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı, Mart 2024’te 9 milyon 499 bin kişi oldu. Bu sayı işsizliğin yüzde 8,6 olarak gerçekleştiğini gösteriyor. Bölgemizde işsizlik oranları yüzde 20’lere ulaştı. Bunların yanında güvencesiz, gündelik, yevmiyeli şekilde emek sömürüsü sıradanlaştırıldı. Gelecek beklentisi, güvenceli, sigortalı çalışmak hayal oldu. Van ili özelinde tarım, inşaat, kafe, hizmet ve işletmeleri başta olmak üzere güvencesizliğin işsizlikle paralel koşulları ağırlaştı.
“Çalışma Süreleri Azaltılmalı, Kamu İstihdamı Artırılmalı”
Tekin, sorunun çözümüne ilişkin önerilerini de şöyle aktardı:
Haftalık çalışma saatleri düşürülmeli. ‘Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması’ ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi, gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmeli. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) ‘insana yaraşır iş’ yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır. İş Yasası’nın 25/II. maddesi yeniden düzenlenmeli ve keyfi işten çıkarmalar sona ermelidir. İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir. İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Fondan işverenlere dönük teşvik ve destekler sona erdirilmelidir. İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir.
“Müşteri Memnuniyeti” Esas, “Çalışan Memnuniyeti”ni Gözeten Yok
DİSK’e bağlı Turizm İşçileri Sendikası Marmara Bölge Şube Yöneticisi Gökhan Aslan da turizm sektöründe güvencesiz çalışmanın yoğun olduğuna vurgu yaparak şu değerlendirmeyi yaptı:
Turizm sektöründe “müşteri memnuniyeti” üst seviyede olmalı. Ancak sektörde, çalışanların memnuniyeti genellikle göz ardı ediliyor. Uzun ve yoğun çalışma saatleri, ödenmeyen mesai ücretleri ve sezonluk çalışmalardaki belirsizlik, çalışanların sorunlarını artırıyor. Asgari ücret seviyesindeki yetersiz maaşlar, turizm sektörünü zorlamakta. Ayrıca sigortalı çalışmayı tek başına güvenceli çalışma şekli olarak tanımlamıyoruz. Çalışanın SGK kaydı olsa dahi düşük ücretler, işten atılma tehdidi ve sendikalaşma karşıtı tutumlar, güvencesiz çalışma pratiklerini oluşturuyor.
Aslan, DİSK/BİSAM’ın Ağustos 2024 dönemine ait açıkladığı yoksulluk rakamının 67 bin 504 lira olduğuna işaret ederek, “Açlık sınırı 19 bin 504 TL. Turizm sektöründeki ortalama ücretler, yoksulluk sınırının da altındadır. Güvencesiz çalışma ortamlarına, düşük ücretlere ve iş yerlerindeki mobbing ve baskılara son verilmelidir” dedi.
“Kayıt Dışı Çalışmaya Mecburum, Çalışmazsam Çocuğumu Okutamam”
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işine son verilen ve Van’da bir kafede düşük ücretle çalışan E.K. (40), içinde bulunduğu çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin şunları söyledi:
2017’de belediyedeki işime son verildi. O günden bu yana güvencesiz bir şekilde kafe ve lokantalarda çalışıyorum. Asgari ücretin altında çalıştım. Aldığımız para dışında ekstra bir kazancımız olmadı. 7 seneye yakın bir lokantada çalıştım, sonra oradan ayrıldım. Ücreti günlük olarak alıyordum. Bir çocuğum var, mecburen kabul etmek zorundaydım. Cafe ve lokantalarda 15 yaşındaki çocuklarla birlikte çalışıyorsunuz ve onların da aynı koşullar altında çalışması insanı çok etkiliyor. Mecburiyetten çalışmak zorundayım. Günlük olarak 300 TL de alsam çalışmak zorundayım. Bazen o kadar büyük zorluklar yaşıyordum ki, kiramı 1 yıl boyunca ödeyemedim. Başka bir eve geçince ev sahibi beni evden çıkarmaya çalıştı, evimde aç kaldım. Ailem mutfak ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Çok zor günler yaşadım.
Girdiği bir işte KHK’lı olduğunu öğrenen iş yeri sahibinin, 8 gün sonra kendisini işten çıkardığını belirten E.K., düşük maaşlarla ve kayıt dışı çalışmaya mecbur kaldığını dile getirdi.
E.K., "Düşük ücretlerle çalışmak beni çok zorladı. 3 aydır okullar yoktu, rahattım fakat şimdi okullar açıldı. Çocuğuma günlük 100 TL vermem gerekiyor. Geçen sene 60 TL veriyordum. Maliyetler yine arttı. Böyle olunca da haliyle ne koşulda olursa olsun çalışmam gerekiyor. Çalışmazsam çocuğu okutamam” dedi.