Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığın yaygın yapıldığı Bingöl'deki yaylalar, serin havası ve verimli otlakları ile yılın 6 ayı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen besicileri ağırlıyor.
Hayvan sağlığını korumak, hayvandan insanlara geçen hastalıkları önlemek ve hayvancılığın gelişmesi amacıyla kent genelinde yıl boyu 16 bin küçükbaş ve büyükbaş yetiştiricisine aşılama hizmeti sunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Müdürlüğünde görevli 46 veteriner hekimin mesaisi yılın yaklaşık 6 ayı yaylalarda sürüyor.
Veteriner hekimler, Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanan aşı programı kapsamında en ücra yerlerdeki Şerafettin Yaylası ile Yelesen, Şaban, Çukurca, Ortaçanak, Çukurca ve Kuşburnu köylerindeki yaylalarda küçükbaş hayvanlara ulaşmak için özverili çalışma yürütüyor.
Kent merkezinden araçlarla yola çıkan ekipler, araçla ulaşımın olmadığı noktalarda ekipmanlarını ellerinde taşıyarak yaylalardaki hayvanlara ulaşmak için kilometrelerce yürüyor.
Bunaltıcı sıcaklarda saatler süren yolculuğun ardından yaylalara ulaşan veteriner hekimler besicilere bilgilendirme yapıyor, hayvanların kulaklarına küpe takıyor, sürüdeki hayvanlara tek tek brusella, koyun keçi vebası ve çiçek aşısı uyguluyor.
Bu hizmet sayesinde hayvanlarda salgın hastalıklar ve buna bağlı ölümlerin önüne geçilmesi hedefleniyor.
"Yetiştiricimiz neredeyse biz oradayız"
İl Tarım ve Orman Müdürü Burhan Bahadır, AA muhabirine, kent genelinde toplam 16 bin besiciye ait 556 bin küçükbaş, 124 bin büyükbaş hayvan bulunduğunu söyledi.
Geçen yıl yaptıkları aşı doz sayısının 830 bin, takılan küpe sayısının yaklaşık 293 bin olduğunu ifade eden Bahadır, özellikle ilkbahar döneminde şap aşısı için besicileri ziyaret ettiklerini belirtti.
İçinde bulunduğumuz yaz ayında brusella, koyun keçi vebası ve çiçek aşılamalarının yapıldığını anlatan Bahadır, "Küpeleri takılan hayvanların özellikle hastalıklarının geriye dönük takibinin yapılması, besicilerin desteklerden faydalanması adına sahada çalışmalar yapmaktayız. Özellikle araçla ulaşımın zor olduğu yerlerde meralar ve yaylalarda kilometrelerce uzaktaki mesafelerde veteriner hekimlerimiz, alet ve ekipmanlarını yanına alarak ve yürüyerek bu hayvanlara ulaşıp aşılama ve küpeleme faaliyetlerini sürdürmekte. Besiciler de ayrıca desteklemelerle ilgili bilgilendirilmekte." dedi.
Yıl içerisinde bir besiciyi en az 4 kez ziyaret ettiklerini dile getiren Bahadır, yine vatandaşların talep etmesi halinde ilave ziyaretler gerçekleştirilerek hizmet sunduklarını söyledi.
Bahadır, "Ekiplerimiz 'Yetiştiricimiz neredeyse biz oradayız' şiarıyla hareket ederek bu çalışmalara devam ediyor. Özellikle hayvandan insanlara bulaşan hastalıkların önlenmesi amacıyla da yine bu çalışmaları yürütmekteler." diye konuştu.
"Zorlu saha koşullarında çalışıyoruz"
Veteriner hekim Cengiz Demirtaş da küçükbaş hayvanlara öncelikle küpe taktıklarını, Bakanlık programı kapsamında gerekli olan aşılamaları yaptıklarını belirterek, her besiciye bu hizmeti ulaştırmaya çalıştıklarını dile getirdi.
"Zorlu saha koşullarında çalışıyoruz. Kışın kar altında, yazın da güneş altında sıcaklıkla mücadele ederek yüksek tepelere, yaylalara çoğu zaman yürüyerek çıkabiliyoruz." diyen Demirtaş, besicilere gerekli eğitimleri, bilgileri vermeye çalıştıklarını ifade etti.
Demirtaş, şunları söyledi:
"Yaptığımız aşılarla öncelikle hedefimiz hayvan kayıplarını engellemek, ekonomik kayıpları da azaltmak. Dolayısıyla bununla beraber hayvanlardan insanlara bulaşabilen zoonoz hastalıkların da bulaşmasını azaltmış oluyoruz. Hastalıkları engelleyerek insanların sağlıklı gıdaya ulaşabilmelerini sağlıyoruz."
"Aşılama olmadan önce hayvan ölümlerimiz çok oluyordu"
Kuşburnu köyündeki yaylada besicilik yapan 27 yaşındaki Mehmet Aşığçel, dede mesleği hayvancılığı sürdürdüklerini, 350 küçükbaş hayvanın bakımını yaptıklarını belirtti.
Veteriner hekimlerin sunduğu aşılama hizmetinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Aşığçel, "Eskiden aşılama ve küpeleme yoktu. Aşılama olmadan önce hayvan ölümlerimiz çok oluyordu. Allah razı olsun bu işe el attılar. Her konuda bu çalışmanın bize faydası var, küpeleme olsun, destek olsun. Çok teşekkür ediyoruz." dedi.
Aşığçel, tek taleplerinin yaylaya ulaşabilecekleri bir yol yapılması olduğunu sözlerine ekledi.