İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından sürecin nasıl ilerlemesi gerektiğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, çağrının toplumun büyük bir kesimi tarafından coşkuyla karşılandığını belirterek, bu sürecin karşılıklı adımlarla ilerlemesi gerektiğini ifade etti.
"Devletin Eski Argümanı Ortadan Kalktı"
Yılmaz, özellikle devletin, “Kürt meselesi terörle aynı anda çözülemez” argümanını yıllardır savunduğunu hatırlatarak, Öcalan’ın çağrısı ile bu argümanın geçerliliğini yitirdiğini söyledi. Yılmaz, “Sayın Öcalan’ın bu çağrısıyla birlikte, devletin bu argümanı ortadan kalkmış durumda” dedi.
Geçmişle Yüzleşme ve Adalet
Kürt meselesinin çözümü için geçmişle yüzleşmenin önemine vurgu yapan Yılmaz, 90’lı yıllarda devlete bağlı paramiliter güçler tarafından kaybolan binlerce insanın akıbetinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti. Yılmaz, “Geçmişle yüzleşme sağlanmadan sağlıklı bir barışın olması çok mümkün görünmüyor” diyerek, adaletin tesis edilmesinin kalıcı barış için şart olduğunu ifade etti.
Karşılıklı Adımlar ve Güven Verici Süreç
Kürt sorununun çözümü konusunda atılması gereken adımları sıralayan Yılmaz, sürecin güven verici bir şekilde ilerlemesi gerektiğine dikkat çekti. “Bu sürecin karşılıklı adımlarla, güven verici şekilde ilerlemesi gerekiyor. Başarıya ermesi ancak bu şekilde mümkündür,” dedi. Yılmaz, özellikle hükümetin bu süreçteki tutumunun kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Parlamentonun Sorumluluğu ve Toplumun Sürece Katılımı
Parlamentonun sorumluluk alması gerektiğini belirten Yılmaz, insanların barış süreciyle ilgili görüşlerini ifade etme konusunda rahat olmadıklarını söyledi. “Bu rahatlığı ancak iktidar atacağı adımlarla kendilerine sağlayabilir,” diyen Yılmaz, Kürt meselesinin yalnızca silahlı mücadele ve silah bırakmakla çözülemeyeceğini, inkarcı ve redci bir anlayıştan vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, sürecin kalıcı barışa evrilmesi için toplumun tüm kesimlerinin sürece entegre edilmesi gerektiğini ve bu konuda daha fazla çaba harcanması gerektiğini dile getirdi. Sivil toplum örgütlerinin, baroların, üniversitelerin ve iş çevrelerinin sürece dahil edilmesinin önemini vurgulayan Yılmaz, İHD olarak bu sürecin toplumsallaşmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtti.