Baro yetkilileri, dünya genelinde 7 bin civarında konuşulan dilin bulunduğunu ve bunlardan 2500’ünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatarak, anadil hakkının korunması gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, UNESCO’nun 1999 yılında Bengal Dil Hareketi’ni anmak için 21 Şubat’ı Uluslararası Anadil Günü ilan ettiği hatırlatılarak, Türkiye’de de anadilde eğitim hakkına yönelik adımların atılmasının önemine değinildi. Iğdır Barosu yetkilileri, anadilde eğitim hakkının, bireylerin kültürel kimliklerini yaşatmaları açısından kritik olduğunu belirtti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Anadili bireyin, doğduğu toplumun kültürüyle, sanatıyla ve değerleriyle kurduğu doğal bir bağdır. Ancak, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bazı diller yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Özellikle Kürtçe gibi birçok dilin kamusal alanda daha fazla yer alabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Anadilde eğitim hakkı, talep eden tüm halklar için meşru bir haktır ve bu hakkın tanınması toplumsal barış açısından da büyük önem taşımaktadır."
"Eğitimde Eşitlik İçin Somut Adımlar Atılmalı"
Baro yetkilileri, anadil hakkının sadece bireysel değil, toplumsal bir hak olduğuna dikkat çekerek, eğitimde anadilin önemine vurgu yaptı. Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olduğunun altı çizilirken, farklı dillerin eğitim sisteminde daha geniş yer bulması gerektiği belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye’de, farklı anadillere sahip çocuklar için eğitimin erken dönemlerinde kendi dillerinde öğrenim görmelerine olanak tanıyan düzenlemeler yapılmalıdır. Aksi takdirde çocuklar hem akademik olarak geride kalmakta hem de kültürel aidiyetlerinde kopukluk yaşamaktadır. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17, 29 ve 30. maddeleri, kültürel hakların korunmasını güvence altına alırken, Türkiye’nin de bu doğrultuda gerekli düzenlemeleri yapması elzemdir."
Kürt Meselesi ve Anadilde Eğitim
Baro açıklamasında, Türkiye’de anadilde eğitim hakkı konusunun Kürt meselesinin çözümüyle de doğrudan bağlantılı olduğuna değinildi. TRT Kürdi’nin yayın hayatına başlaması, Kürdoloji bölümlerinin açılması ve seçmeli Kürtçe derslerinin müfredata eklenmesi gibi adımların olumlu ancak yetersiz olduğu belirtilerek, anadilde eğitimin bir hak olarak tanınması gerektiği ifade edildi.
Son olarak, Iğdır Barosu yetkilileri, Dünya Anadil Günü’nün sadece bir farkındalık günü olarak kalmaması gerektiğini belirterek, gerçek anlamda dil haklarının korunması için somut adımların atılması gerektiğini vurguladı.