Açıklamada, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Ermenistan'ın Azerbaycan toprakları üzerindeki iddialarını sürdürerek Hocalı'yı hedef aldığı ifade edildi. 25 Şubat 1992'de başlayan saldırılarda Ermenistan güçlerinin, Sovyet Rus ordusunun 366. motorize alayının desteğiyle Hocalı'yı üç koldan kuşattığı belirtildi.
613 Sivil Katledildi
Saldırılar sonucunda 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybederken, 106'sı kadın, 63'ü çocuk, 70'i yaşlı olmak üzere çok sayıda sivilin vahşice katledildiği vurgulandı. 487 kişinin ağır yaralı olarak kurtulduğu, 1275 kişinin ise esir alındığı ve bunlardan 150'sinin akıbetinin halen bilinmediği ifade edildi.
Açıklamada, Hocalı Katliamı'nın insan haklarına yönelik dikkat çekilerek, "Katledilenlerin adli tıp muayeneleri ve ifadeleri, sivillerin akıl almaz işkencelere maruz bırakılarak ortaya çıkarılmaktadır. Katliamda kafa derisi yüzülenler, uzuvları kesilenler ve yakılarak gösterilenler belgelenmiştir" ifadelerine yer verilmiştir.
"Hocalı Soykırımı Uluslararası Sözleşmelere Aykırıdır"
Iğdır Barosu, Hocalı'da yaşananların Cenevre Sözleşmesi, BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve İşkenceye Karşı Sözleşme gibi birçok uluslararası sözleşmenin aykırı olduğunu belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 22 Nisan 2010 tarihindeki duruşmasına gelinerek, Hocalı'da yaşananların savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirildiği hatırlatıldı.
Bugüne kadar 18 yıllık parlamentosu ve ABD'nin 24 eyalet meclisinin Hocalı'da oynananları soykırım olarak gösterilerde belirtilen, Iğdır Barosu'nun bu katliamı unutmayacağı ve unutturmayacağı vurgulandı.
"Mazlumun Kimliğine Bakmadan İnsan Haklarını Savunmaya Devam Edeceğiz"
Açıklamanın sonunda, "Biz Iğdır Barosu olarak dünyanın her yerinde ne olursa olsun, zalimin ve mazlumun kimliğine bakmadan insan haklarının ihlal edildiği her olayın karşısında duracağız. Hocalı'da hayatları ölenleri rahmetle anıyor, Azerbaycan halkına başsağlığı tarafından yapılıyor" denildi.