Iğdır, dünya genelinde hava kalitesinin en düşük olduğu şehirlerden biri olarak kayıtlara geçiyor ve her geçen gün artan kirlilik, halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Özellikle akşam saatlerinde ve geceleri, havanın taze ve temiz olmasına dair herhangi bir iz bulunmuyor; bu da nefes almayı adeta imkansız hale getiriyor.
Iğdır’ın bulunduğu coğrafi yapı, şehirdeki hava kirliliğinin artmasında önemli bir rol oynuyor. Doğu Anadolu’nun çanak şeklindeki yapısı, çevresindeki yüksek dağlarla çevrili olması, hava sirkülasyonunun zor olmasına neden oluyor. Bu da kış aylarında, özellikle yoğun tüketim ve ısınma kaynaklı kirliliğin atmosferde uzun süre kalmasına yol açıyor. Karasal iklimin etkisiyle soğuyan hava, kirli partiküllerin yer yüzeyine daha yakın kalmasına ve hızla dağılmalarının engellenmesine neden oluyor.
Halk Sağlığı Tehdit Altında
Iğdır’da hava kirliliği, özellikle astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıkları bulunan bireyler için ciddi bir sağlık tehdidi oluşturuyor. Uzmanlar, bu hastalıklara sahip vatandaşları özellikle kirliliğin en yoğun olduğu saatlerde dışarıya çıkmamaları konusunda uyarıyor. Ayrıca, koruyucu ekipman kullanımının da büyük önem taşıdığı vurgulanıyor. Havada bulunan ince partiküller, akciğerlerde birikerek solunum zorluklarına yol açabiliyor.
Uzmanlardan Öneriler
Uzmanlar, kirliliğin etkilerini en aza indirmek için çeşitli önlemler almayı öneriyor:
Maske Kullanımı: Dışarıya çıkmak zorunda olan bireylerin, partikül filtreleme özelliğine sahip maskeler takmaları gerekiyor. Bu maskeler, kirli havadaki zararlı maddelerin solunum yoluyla vücuda girmesini engelliyor.
Kapı ve Pencerelerin Kapalı Tutulması: Kirliliğin en yoğun olduğu saatlerde, evlerdeki kapı ve pencerelerin kapalı tutulması, içeriye kirli havanın girmesini önleyebilir.
Hava Temizleyiciler: Kapalı alanlarda hava temizleyici cihazların kullanılması, iç mekandaki havanın kalitesini artırarak, solunan havanın temiz olmasına yardımcı olabilir.
Yerel Yetkililere Çağrı
Iğdır’daki vatandaşlar, yerel yönetimlerin daha etkin ve kalıcı çözümler üretmesini bekliyor. Özellikle, temiz enerji kaynaklarının kullanımı, doğalgazın ulaşmadığı bölgelerde bacalarda filtre sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi ve yeşil alanların artırılması gibi uzun vadeli çözümler, hava kirliliğinin azaltılmasında önemli bir adım olabilir. Bu tedbirler, hem hava kalitesinin iyileştirilmesine hem de halk sağlığının korunmasına yardımcı olabilir.
