Türkiye genelinde gerçekleştirilen iş bırakma eylemi kapsamında, Iğdır’da kamu çalışanları Ziraat Bankası önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Büro Emekçileri Sendikası (BES), Tarım Orkam-Sen, Haber-Sen, Yapı Yol-Sen ve Tüm-Bel-Sen’e bağlı çalışanların katıldığı eylemde, ekonomik kriz ve düşük maaş zamları protesto edildi.
Iğdır’daki eyleme Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun, İHD Iğdır Temsilciliği, TİP İl Başkanı Yusuf Sığıngan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Katılımcılar, hükümetin izlediği ekonomik politikaları protesto ederken, temel haklar için birlikte mücadele etme vurgusu yaptı. Eylemciler, basın açıklamasını dinledikten sonra Ziraat Bankası önünde davul ve zurna eşliğinde halay çekerek tepkilerini gösterdiler.
Haber-Sen Şube Örgütleme Sekreteri Haydar Işık tarafından okunan açıklamada, kamu çalışanlarının yıllardır artan hayat pahalılığı, enflasyon ve düşük maaş zamları nedeniyle yoksullaştığı vurgulandı.
“TÜİK’in Verileri Gerçeği Yansıtmıyor”
Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Kamu çalışanları olarak yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkûm ediliyoruz. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyor. Maaşlarımız mum gibi eriyor, ülke olarak hızla yoksullaşıyoruz. Artık yeter! Emekçiler, emekliler geçinemiyor!”
“Sefalet Zammını Kabul Etmiyoruz”
Açıklamada, kamu çalışanlarına yapılan maaş zammının yetersiz olduğu belirtilerek hükümet eleştirildi:
“2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra kamu çalışanlarına ve emekli memurlara yüzde 11,54; işçi ve emeklilere ise yüzde 15,75’lik sefalet zamlarıyla karşıladık. Hükümet, kendi alacaklarına yüzde 81 oranında zam yaparken, kamu çalışanlarına reva görülen yüzde 11,54 utanç vericidir.”
“Ekonomik Krizin Bedelini Emekçiler Ödüyor”
Haydar Işık, ekonomik krizin yükünün kamu çalışanlarına yıkıldığını belirterek hükümetin maaş artış politikasını şu sözlerle eleştirdi:
“2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu çalışanları ve emekli memurlara yüzde 11,54; işçi ve emeklilere ise yüzde 15,75’lik sefalet zamlarıyla karşıladık. Hükümet, kendi alacaklarına yüzde 81 oranında zam yaparken, kamu çalışanlarına reva görülen yüzde 11,54 utanç vericidir.”
Vergi sistemine de değinilen açıklamada, çalışanların üzerindeki yükün her geçen gün arttığı vurgulandı:
“Vergi yükü emekçilerin omuzlarına yıkılırken, zenginlerin vergi borçları siliniyor. Kamu kaynakları, halkın ihtiyaçları yerine sermayeye ve yandaş projelere aktarılıyor. Bu adaletsiz düzenin bedelini yıllardır sadece biz emekçiler ödüyoruz.”
“Grev Hakkı Anayasal Güvence Altına Alınmalı”
Açıklamada, maaşların enflasyon karşısında eridiği ve toplu sözleşme sisteminin kamu çalışanlarının taleplerini karşılamaktan uzak olduğu belirtildi:
“Maaşlarımız, enflasyon karşısında eriyerek temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılamaz hale geldi. Grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşme sürecinin kamu çalışanlarının iradesini yansıtmadığı açıktır. Grevli toplu sözleşme hakkı anayasal güvence altına alınmalı, sendikalar üyelerinin haklarını savunabilecek yasal zeminlere sahip olmalıdır.”
Talepler Net: “Adaletli Bir Vergi Sistemi ve İnsanca Yaşam”
Açıklamada, kamu çalışanlarının talepleri şu şekilde sıralandı:
- Maaşların yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmesi ve en düşük memur maaşının 79 bin TL’ye çıkarılması,
- Vergi dilimlerinin artırılmaması ve temel tüketim maddeleri üzerindeki dolaylı vergilerin kaldırılması,
- Kamuda liyakat esaslı kadrolu istihdamın sağlanması,
- Emekliliğe yansıtılabilir ek ödeme düzenlemesi yapılması,
- Barınma krizine karşı kira yardımı verilmesi,
- Grev hakkının anayasal güvence altına alınması.
“Mücadelemizi Büyüteceğiz”
Haydar Işık, ekonomik kriz ve adaletsiz vergi politikalarının kamu çalışanlarını ezdiğini belirterek açıklamayı şu sözlerle tamamladı:
“Vergi yükü emekçilerin sırtına yıkılırken, zenginlerin vergi borçları siliniyor. Kamu kaynakları, halkın ihtiyaçları yerine sermayeye ve yandaş projelere aktarılıyor. Bu düzenin bedelini biz ödüyoruz. Taleplerimizin yerine getirilmemesi halinde, mücadelemizi büyüterek eylemlerimize devam edeceğiz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”
Açıklama, şu sözlerle son buldu:
“Bu haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, mücadelemizi ve dayanışmamızı büyüterek tüm meydanlarda eylemlerimize devam edeceğiz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”