Iğdır doğumlu Ozan Serhat Akkuş, sanata olan ilgisini 14 yaşında bağlama ile tanışarak başlattı. Hayatını değiştiren bu dönüm noktasını şöyle anlatıyor:“14 yaşındayken Karslı Ozan Murat Çobanoğlu’nu dinleme şansı buldum. Bağlamanın sesi, adeta ruhuma dokundu. Çobanoğlu’nun sahnesinden sonra bağlamaya olan ilgim arttı. Daha sonra ailemde müzikle ilgilenen Habip Babaş’ın da desteğiyle bu yola girdim.” Bu küçük kıvılcım zamanla büyük bir tutkuyla birleşerek, Akkuş’un hayatını sanata adamasına vesile oldu.
Eğitimle Gelen Kalıcı Etki
Akkuş, sanatı toplumla buluşturma hedefiyle 22 yıldır Iğdır Halk Eğitim Merkezi’nde bağlama eğitmenliği yapıyor. Onun eğitim verdiği sınıflarda sayısız öğrenci yetişirken, kültür ve sanatın temel taşları da atıldı. Ancak Akkuş’un sanata katkıları bununla sınırlı değil.Yaklaşık 16 yıldır Iğdır’da enstrüman satışı yaptığı bir iş yeri işleten sanatçı, burada sadece müzik aletlerini sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sanat eğitimleri de düzenliyor. Piyano, gitar, bağlama, yan flüt, resim ve konservatuvara hazırlık gibi birçok branşta eğitim verdiklerini belirten Akkuş, şöyle devam ediyor:“Toplamda 7 eğitmenimizle bireysel ve grup eğitimleri veriyoruz. Özellikle bağlama ve piyano derslerimiz yoğun ilgi görüyor. Öğrencilerimizi bireysel olarak yönlendirmek, daha etkili bir öğrenme süreci sağlıyor.”
Sanatın Giderek Lüksleşen Yüzü
Akkuş, son yıllarda enstrüman fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek, “Bir zamanlar her çocuğun hayali olan bağlama, artık lüks bir ihtiyaç haline geldi,” diyor ve ekliyor: “Eskiden 1000 TL’ye sattığımız bağlamalar, bugün 3000 TL’ye ulaşmış durumda. Aileler bu fiyat artışları nedeniyle zorlanıyor. Buna rağmen, sanatı ulaşılabilir kılmak için elimizden geleni yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bağlama: Bir Kültür Mirası
Bağlama, Akkuş için sadece bir enstrüman değil, aynı zamanda bir kültürün sesi. Kopuzdan günümüze uzanan bağlamanın, bölge halkının tarihindeki yeri çok büyük. Gitar ve piyano gibi modern enstrümanlara olan ilgiyi de artırmaya çalıştıklarını belirten Akkuş, buna rağmen bağlamanın bölgedeki önemini koruduğunu ifade ediyor.
Sanatı bir yaşam biçimi olarak gören Akkuş, her bireyin bir enstrüman çalması gerektiğine inanıyor. Bu inancı şu sözlerle dile getiriyor:
“Sanat, insanın hem kendine hem de topluma katkı sağlayacağı en güçlü araçtır. Sanatla ilgilenen insanlar zarar vermez, aksine fayda sağlar. Sanatın evrenselliğiyle sınırları aşan bir etkisi vardır. Bugün buradayız, yarın dünyanın başka bir yerinde aynı ezgiyi paylaşabiliriz.”
Sanatı ve kültürü geleceğe taşımayı bir görev edinen Ozan Serhat Akkuş, sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda bir kültür elçisi. Onun bağlamayla başlayan yolculuğu, sanatseverler için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.