İnsan Hakları Derneği (İHD) Iğdır İl Temsilciliği, 26 Kasım 2024'te gözaltına alınan ve tutuklanan insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu'nun cezaevinde tutulmasının hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, serbest bırakılmasını talep etti. Dernek, bir araya gelen insan hakları savunucuları ve imzacı kurumların desteğiyle, Tanrıkulu'nun özgürlüğüne kavuşması için basın açıklaması yaptı.
Nimet Tanrıkulu'nun Gözaltı ve Tutuklanma Süreci
Nimet Tanrıkulu, 26 Kasım 2024 tarihinde İstanbul'daki evinden gözaltına alındı. Ardından, Ankara'daki bir soruşturma nedeniyle Ankara Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Burada üç gün kaldıktan sonra, 29 Kasım 2024 tarihinde Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklandı ve Sincan Cezaevine gönderildi. Bu süreç, İHD tarafından "hukuka ve insan haklarına aykırı" olarak nitelendirildi.
"Nimet'in Cezaevinde Olması Kabul Edilemez"
İHD Iğdır İl Temsilciliği, açıklamalarında Nimet Tanrıkulu’nun tutukluluğunu sert bir şekilde eleştirdi. İHD’li Yusuf Sığıngan’ın okuduğu açıklamada, "Nimet’in cezaevinde olması kabul edilemez. Nimet Tanrıkulu Türkiye Cumhuriyeti devletinin hem kendi iç hukukuna hem de kendi iç hukukunun üzerinde kabul ettiği uluslararası sözleşmelere aykırı bir biçimde kötü muameleye maruz kalarak, hakları ihlal edilerek cezaevinde tutulmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Sığıngan, Tanrıkulu’nun bir insan hakları savunucusu olarak uzun yıllardır insan hakları mücadelesinde yer aldığını, feminist, Kürt ve Alevi kimliğiyle tanınan önemli bir isim olduğunu vurguladı. Bu kimlikleriyle barış ve eşitlik mücadelesi veren Tanrıkulu'nun cezaevinde tutulmasının tamamen haksız ve keyfi olduğunu belirtti.
Suçlamalar Hukuka Aykırı ve Gerekçesiz
Nimet Tanrıkulu'na yönelik suçlamaların da "akıl ve hukuk dışı" olduğuna dikkat çekildi. İddianamede, Tanrıkulu’nun sosyal medya paylaşımları ve katıldığı etkinliklerin suçlama konusu yapıldığı belirtiliyor. Özellikle, "Seyit Rıza, Deniz Gezmiş" gibi tarihi figürlerle ilgili yapılan paylaşımlar, "Kadın Özgürlük Çalışmaları Çalıştayı" gibi sivil toplum etkinliklerine katılması ve Sakine Cansız’ın cenaze törenine katıldığı gün telefonunun Dersim'den sinyal vermesi gibi gerekçeler suçlama konusu yapılmıştır. İHD, bu etkinliklerin tamamen sivil alanda ve barışçıl bir amaçla yapıldığını, dolayısıyla suç teşkil etmediğini ifade etti.
İHD açıklamasında ayrıca, Tanrıkulu’na yönelik suçlamaların daha önce benzer şekilde yapılan soruşturmalarda kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar alındığına dikkat çekildi. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından 2012 yılında açılan dosyada, savcılık Tanrıkulu'nu suçsuz bulmuştu. Benzer bir durumda Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi de kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.
Hukuki Mücadeleye Devam
İHD, Tanrıkulu'nun serbest bırakılması için hukuki mücadelesini sürdürüyor. Dernek, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ne Tanrıkulu’nun önceki davalarla ilgili verilen kararları sunmalarına rağmen, mahkemenin Tanrıkulu’nun tutukluluğunun devamı yönünde karar verdiğini belirtti. İHD’ye göre, bu karar hukuk vicdanına aykırıdır.
Tanrıkulu’nun Barış Savunusu Devam Ediyor
İHD, Tanrıkulu’nun yaşamı boyunca barışı savunmaktan vazgeçmediğini ve insan hakları mücadelesini her koşulda açıkça yürüttüğünü belirtti. Dernek, Tanrıkulu’nun hiçbir zaman faaliyetlerini gizli yürütmediğini, feminist, Kürt, Alevi kimlikleriyle her zaman açık bir şekilde fikirlerini paylaştığını vurguladı.
Tanrıkulu'nun, 4 Mart 2025 tarihinde İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacağı belirtilirken, birçok kurum ve kuruluş Tanrıkulu'na desteğini dile getirerek, duruşmaya katılacaklarını ve Tanrıkulu'nu yalnız bırakmayacaklarını açıkladılar.
İmzacı kurumlar arasında ;İnsan Hakları Derneği (İHD), 78’liler Hareketi, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Barış Vakfı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD),Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD), Hak İnisiyatifi Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD), Kadın Kültür Sanat Edebiyat Derneği (KASED), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), TTB İnsan Hakları Kolu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Yurttaşlık Derneği, Türkiye İşçi Partisi gibi önemli sivil toplum kuruluşları yer aldı.