Trafik işaretleri ilk olarak Roma imparatorluğunda kullanılmaya başlanmış, otomobilin gelişmesiyle dünyada 1908 yılında standartlaşma çalışmaları ortaya konmuştur. Amacı çok basitti; cana ve mala gelecek zararları önlemek, en aza indirmekti.

Ülkemizde de 1913 tarihinden itibaren kurallar konulmaya başlanmış ve zaman içinde sürekli yenilenerek devam etmiştir. Günümüzde insani değerlerin daha ön plana alınması, trafikte özellikle yayaların can güvenliğine azami önem verilmesi hassasiyeti ile araç kullanıcılarına yol üstlerinde dikkatlerini çekecek biçimde yazılamalar yapılmaya başlandı.

En dikkat çekicisi de hepimizin bildiği, yaya geçitlerine varmadan yazılan “ÖNCE YAYA” yazılarıydı.

Belediyeler özellikle bu işin üstlenici kısmında yer alıyorlardı kendi sorumluluk alanlarında. Ülkemizin doğusunda halkların dillerine saygılı bazı belediyeler yine halk sağlığı için, üstüne basarak söylüyorum “Can Güvenliği” için, kendi bölgelerinde yoğun konuşulan dille bu uyarıyı yazmaya başladı ki bence bu ülkede yaşayan bütün dillerde yazılmalı, eğer bir canın hayatına gerçekten değer veriyorsak. Arapça ezan okunulan bir ülkede yola Arapça önce yaya yazmak bu ülkeyi gericileştirmez ya da İngilizce yazmak yüksek medeniyete götürmez. Bütün amaç bir canı değerli kılmak.

Kısaca “PéşiPeya” yazmak da bu ülkeyi bölmez, ama burası Türk ülkesi başka dil olmaz derseniz, yine ve tekraren aynı hatayı yaparsanız bu da ülkeyi böler. Amacınız buysa buyurun devam edin, bir dilin ülkenizi parçalamasından korkuyorsanız sağlam bir yapı inşa edememişsinizdir zaten.

HAYALCİ

Bir kuşa şarkı öğrettim,

Hayalciyim ki ben.

Bir insana bile,

Sevmeyi.

Susmalar / 125