Merhaba dostlarım,

Dünyadaki bütün savaşların sebebi servet transferleridir. Gerçekleşme yöntemi de maalesef can alma ya da yerinden yurdundan ederek yapmaktır.

Dünya karalara bürünmeye başlayıp da insan atalarımızın yeryüzünü keşfe başladıkları günden bu yana Zagros Dağları’nda, ya da Hz. Nuh’un gemisi Ağrı Dağı’nda insanlığı yeniden var ettiğinden beri, bu toprakların yaşayan insanları Kürdler  (tarih boyunca çok kez), yakın tarihte, 1990’lı yıllarda yeniden bir tehcire uğradılar. Adı her ne olursa olsun ortada bir çatışma vardı ve altında yatan sebep servet transferiydi ve tali faydalarından biri de asimilasyondu. Yerinden edilen aileler mutlu ve bir şekilde refah dolu yaşamlarını bırakıp büyük kentlerin varoşlarında yaşam mücadelesi vermeye başladılar. Ah ne çok istenmez, ne çok acı barındıran hikâyeler.

Özel kanalların birinde Ali Kırca’nın yaptığı bir TV programında, İzmirli bir hanımefendi Kürdlerin kuyruğu var demişti. Kentlere daha öncesinden yerleşmiş biraz daha orta sınıfa yakın bir kısım Kürd için bile yeni gelenler, kültürsüz, cahil ve ötekiydiler.

2010’lu yıllara geldiğimizde yeniden inşa edilmesi gereken bir Dünya vardı, yani kapitalizm kendini yeniden yenilemeliydi. Afrika ülkeleri ve nihayetinde Suriye’de devam eden bu süreç, yeni bir tehcire yol açıyordu ve neredeyse bu ülkeye uzak yakın birçok devlet kendi ötekisini bu yolculuğa mecbur kıldı. Birçok insan en yakın ülkeye ve biraz da bilinçli olarak Türkiye topraklarına göç etti.

Ülkemizde bir taraf gelenleri mazlum görürken, başka bir taraf gelenleri istilacı olarak görüyordu.

Ah, hele bu tehciri yaşamış Kürdlerin de bu istilacı koroya katılanlarının kendi trajedilerinden ders almadığını gösteriyordu. Kimse dış etkenler olmasa yerinden yurdun olmak istemez; kim kendine göre yarattığı konfor alanını bırakmak ister ki.

Çözümü, sorunun kaynağı olan kapitalizmin ehlileştirilmesinden geçiyor. Bu da hiç kolay olmayan bir mücadelenin varlığı demek; ütopya mı dediniz, evet ütopyadır ama distopyaya kapılmaktan iyidir. Yani Suriyelilere, Afganlara, Kürdlere kızarak, döverek hele ki öldürerek çözüm sağlanamaz, sağlanamaz.

Tekrar ederek yazıma son veriyorum, bütün savaşlar kapitalizmin kendi derisini sürekli yenileme ihtiyacı olan servet transferiyle alakalıdır.

İŞÇİLER

Bahçeler uzanıyor,

Limon toplayan işçiler

Sabah güzellemesi

Tenekede ateş.

Selam olsun,

Ayaz içinde

Yanan gülüşlerinize.

Ellerimde toprak

Önüm arkam

Sağım solum

Emek…

Susmalar sayfa/76