Netflix’te Neanthertaller ile ilgili bir belgesel izliyordum. Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde, Şanidar Mağarası’nda yaşamış ondan fazla bireyi olan bir topluluktan, onların ölülerinin yanlarına çiçek koyma ritüeliyle bilim dünyasını şaşkına uğratmalarından bahsediyordu. Sonra Homo Sapiensler bir şekilde diğer insan türlerini yok edip sadece kendileri kalmış. Aklıma hemen Kürdler’in Neanthertaller’in devamı olduğuyla alakalı bir fikir belirdi ve sevgili Alihan’ı arayıp bu fikrimi anlattım. Dedim ki ‘’Acaba Kürdler’den bunca nefret, Sapiensler’ in onları yok edememiş olmasından mı kaynaklanıyor?’’  gülüştük. O da yeni yazdığı romandan bazı ipuçları ile Şanidar’a ve oradan bugünlere gelen bir kurgudan bahsetti. Alihan’ın daha önce yazdığı romanı Ya Star’ı okuyanınız var mı? Yoksa büyük kayıp, hemen okumalısınız. Bir yolculuk okurken, iç içe geçmiş üç yolculuk okursunuz çünkü.

Birinci yolculuk Heda’nınki

İkincisi Ortadoğu ve mitler yolculuğu

Üçüncüsü satır aralarına öyle incelikle nakşedilmiş ve gizlenmiş bir yolculuk ki, roman nasırlı

ellerin, su toplamış ayakların, meşe dağlarının hikâyesi.

Daha fazla ayrıntıya kitabı okuyarak sizler sahip olmalısınız ve tabii dostlarınıza da

okutturarak.

Ben de kitabın isminde esinlenerek ‘’ Ya Star ’’ diye bir şiir yazmıştım. Çoğunuzun da bildiği bir

dua o.

Star ji serê we kêm ne be

YA STAR

Ya Star derdi

Xaltî ya Edûlê

Düştüğümde yere

Çınar'ın çınarı

Hatta şikayetlendiği

İçin annem, 

Sokup parmağını

İçine boğazımın

Son vermişti

Hayatına

Şişinip duran

Bademciklerimin

Öncesinde

Ya Star diyerek.

Yıllar çok yıllar sonra

Çelik çomak oynadığım

O sokakta

Rast geldik, habersiz

Erdal tû yi?

Sen misin, dedi.

Nasıl bildin ki dedim.

Gözündeki benden, dedi. 

Yeşile karıştı şimdi

Her ikisi de.

Star korusun

Karıştığın yerde Seni

Karışacağım yerde beni.                                      

ERDAL DALGIÇ